Eski Mısır , gezginler için her zaman bir cazibe merkezi olmuştur. Nil Nehri’nin bereketli topraklar
arasındaki palmiyelerle çevrelenmiş muazzam antik yerleri ile romantik manzarası ve ufukta uzayıp giden çorak çölün sihri hiçbir zaman gelen ziyaretçilerin kalplerinden ve akıllarından çıkmaz. Fakat Mısır'a tek bir ziyaret asla yeterli değildir.
İlk izlenim öylebir etki yaratır ki gördüklerimiz karşısında ağzımız açık kalır. İkinci ve üçüncü ziyaretlerle gördüklerimize ve bu antik uygarlığın geride bıraktıklarına ve
ulaştıklarına inanmaya başlarız.
Herodot zamanından bu yana Mısır’a gelen Yunanlı ve Romalı ziyaretçiler piramitler ve Krallar Vadisi’nden büyülenmişlerdir. Avrupa’nın ilgisi 17.yy.da bu şaheserleri yakından tanımak için teşebbüsleriyle başlamıştır. Bu durum, sonunda Avrupalılar arasında bir rekabete dönüşmüştür ve dünyanın çeşitli yerlerindeki müzelerde Eski Mısır kalıntılarını sergilemeye dayanan yarışı başlatmıştır